Epilepsi Hastaları Yüzde Kaç Engelli? (Ama Bir Dakika, Bu İşin Mizahı da Var!)
Selam forum ahalisi!
Bugün size hem ciddi hem komik, hem düşündüren hem de “yahu biz ne güzel milletiz!” dedirten bir konuyla geldim: epilepsi hastaları yüzde kaç engelli sayılıyor?
Ama önce bir nefes alın. Çünkü bu yazı öyle klasik “yüzde şu kadar” rakam dolu bir yazı olmayacak. Yok öyle kuru kuru istatistik! Burada biraz güleceğiz, biraz empati yapacağız, biraz da “ya keşke devlet raporları da kahveyle gelse” diye iç çekeceğiz.
---
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Abi Formül Basit, Hesaplayalım!”
Şimdi bakın, erkek forumdaşların olaya yaklaşımı genelde şöyle oluyor:
“Epilepsi mi? Kardeşim bu iş belli. Rapor oranı yüzde 40 ile 60 arasında değişiyor. Bitti. Hesap yap, sonucu bul.”
Hatta bazısı işi biraz daha mühendisliğe döküp şöyle yazıyor:
> “Abi, kriz sıklığı haftada birse %40, ayda birse %20, ama senin EEG’de dalga boyu normalse o zaman düşer %15’e. Ben Excel dosyası yaptım, link atayım mı?”
Yani adam konuyu kalp atışı gibi ölçüyor, ama sevgiyle değil, cetvelle!
Ama haklarını da yememek lazım. Erkek tayfa pratik: “Sonuca git, çözümü bul, fazla duygusallığa gerek yok.”
Tabii bir de bu sırada arka planda çayını karıştırıp “devlet bizi zaten anlamaz abi” diye iç çekenler de oluyor.
---
Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Canım, Senin Değerin Yüzdelerle Ölçülmez!”
Kadın forumdaşlar giriyor devreye:
> “Yüzde kaç engelli olduğunun bir önemi yok canım, senin kalbin yüzde yüz insan!”
Evet işte bu!
O anda bütün forumun havası değişiyor.
Erkekler Excel kapatıyor, kadınlar kalp emojisi bırakıyor, ortam yumuşuyor.
Sonra biri geliyor:
> “Benim kuzenim de epilepsi hastası, çok güçlü bir kız. Şimdi kendi pastanesini açtı!”
Bir başkası:
> “Benim oğlumda da var, ama inan bana, biz ondan çok şey öğrendik. Dayanıklılığı, sabrı, mizahı!”
Forumda moral yükseliyor, gülücükler yayılıyor.
Erkekler bile artık “vay be, biz hep yanlış yerden bakmışız” moduna geçiyor.
---
Devletin Matematiksel Yaklaşımı: “Kriz Sıklığı x EEG Bulgusu / Kahve Molası = Yüzde Kaç?”
Bir de işin resmi tarafı var tabii.
Devlet bu oranları belirlerken sanki şöyle diyor:
“Yılda 12 nöbet geçiriyorsa %40, 24 nöbetse %60, ama sabah kahvaltısında reçel dökmüyorsa %5 indirimi var.”
Bürokrasi bu ya, her şey ölçülebilir!
Ama epilepsi gibi bir durumun matematikle tam anlatılamayacağını da biliyoruz.
Çünkü bu hastalık her kişide farklı, tıpkı her insanın mizah anlayışının farklı olması gibi.
Kimisi “komik” deyince Cem Yılmaz bekler, kimisi kedi videosu açar.
Kimisi de bürokrasiye güler... ağlamamak için!
---
Forumda Klasik Cümleler: “Dayı Benim Oran %47, Seninki Kaç?”
Bir süre sonra konu iyice forum moduna geçiyor:
> “Ben geçen sene %52 aldım, ama itiraz ettim, şimdi %60 oldu.”
> “Kardeşim bana %35 verdiler, ama nöroloji hocası ‘bu raporla park yeri bile bulamazsın’ dedi.”
Araya bir mizahçı giriyor:
> “Benim epilepsi değil ama maaşım o kadar düşük ki kendimi otomatikman engelli hissediyorum.”
Forum kahkahadan yıkılıyor.
Bir diğeri diyor ki:
> “Ben rapor almaya gittim, doktor dedi ‘nöbet sıklığını azalt, oran da düşer’. Dedim hocam, indirim kuponu mu bu?”
---
Kadın-Erkek Beyin Farkı: “Biri Çözüm Arar, Diğeri Dert Ortağı”
İşin en güzel kısmı burada:
Erkek forumdaş diyor ki:
> “Ben çözüm bulurum, raporun nasıl alınacağını adım adım anlatırım.”
Kadın forumdaş diyor ki:
> “Ben sana moral bulurum, çay demler, içini ısıtırım.”
Ve işte tam o noktada forumun kalbi atıyor.
Çünkü bir yanda mantık, bir yanda merhamet.
Bir yanda hesaplama tablosu, bir yanda kalp emojisi.
İkisi birleşince ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:
> “Kardeşim, sen hem zekisin hem değerlisin. Rapor oranı ne olursa olsun, forumda hepimiz %100 seninleyiz.”
---
Peki Gerçekten Yüzde Kaç? (Ciddiyet Modu: ON)
Şaka bir yana, epilepsi hastalığı genellikle nöbet sıklığına, tedaviye yanıt durumuna ve EEG bulgularına göre değerlendiriliyor.
Genelde oranlar şöyle oluyor:
- Hafif, nadir nöbetlerde: %20–40
- Orta sıklıkta nöbetlerde: %40–60
- Sık, tedaviye dirençli nöbetlerde: %60 ve üzeri
Ama tekrar söylüyorum, bu sadece “kâğıt üzeri” bir oran.
Gerçekte epilepsi hastalarının yaşadığı toplumsal, psikolojik ve duygusal zorluklar hiçbir yüzdede anlatılamaz.
Çünkü her nöbetin bir hikâyesi, her hastanın bir gücü var.
---
Sonuç: Bu Forumda Oranlar Değil, İnsanlar Konuşur
Hesaplar, yüzdeler, raporlar... hepsi bir yana, asıl mesele şu:
Epilepsi hastaları engelli değil, engelsiz bir yaşamın savaşçılarıdır.
Ve biz bu forumda, o savaşçılara kahkahayla, empatiyle, dayanışmayla eşlik ederiz.
O yüzden hadi şimdi siz söyleyin forumdaşlar:
Sizce “yüzde kaç engelli” değil de, “yüzde kaç güçlü” demek daha doğru olmaz mı?
Yorumlara bekliyorum!
Çay benden, tebessüm sizden olsun!

Selam forum ahalisi!

Bugün size hem ciddi hem komik, hem düşündüren hem de “yahu biz ne güzel milletiz!” dedirten bir konuyla geldim: epilepsi hastaları yüzde kaç engelli sayılıyor?
Ama önce bir nefes alın. Çünkü bu yazı öyle klasik “yüzde şu kadar” rakam dolu bir yazı olmayacak. Yok öyle kuru kuru istatistik! Burada biraz güleceğiz, biraz empati yapacağız, biraz da “ya keşke devlet raporları da kahveyle gelse” diye iç çekeceğiz.
---
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Abi Formül Basit, Hesaplayalım!”
Şimdi bakın, erkek forumdaşların olaya yaklaşımı genelde şöyle oluyor:
“Epilepsi mi? Kardeşim bu iş belli. Rapor oranı yüzde 40 ile 60 arasında değişiyor. Bitti. Hesap yap, sonucu bul.”
Hatta bazısı işi biraz daha mühendisliğe döküp şöyle yazıyor:
> “Abi, kriz sıklığı haftada birse %40, ayda birse %20, ama senin EEG’de dalga boyu normalse o zaman düşer %15’e. Ben Excel dosyası yaptım, link atayım mı?”
Yani adam konuyu kalp atışı gibi ölçüyor, ama sevgiyle değil, cetvelle!

Ama haklarını da yememek lazım. Erkek tayfa pratik: “Sonuca git, çözümü bul, fazla duygusallığa gerek yok.”
Tabii bir de bu sırada arka planda çayını karıştırıp “devlet bizi zaten anlamaz abi” diye iç çekenler de oluyor.
---
Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Canım, Senin Değerin Yüzdelerle Ölçülmez!”
Kadın forumdaşlar giriyor devreye:
> “Yüzde kaç engelli olduğunun bir önemi yok canım, senin kalbin yüzde yüz insan!”
Evet işte bu!

O anda bütün forumun havası değişiyor.
Erkekler Excel kapatıyor, kadınlar kalp emojisi bırakıyor, ortam yumuşuyor.
Sonra biri geliyor:
> “Benim kuzenim de epilepsi hastası, çok güçlü bir kız. Şimdi kendi pastanesini açtı!”
Bir başkası:
> “Benim oğlumda da var, ama inan bana, biz ondan çok şey öğrendik. Dayanıklılığı, sabrı, mizahı!”
Forumda moral yükseliyor, gülücükler yayılıyor.
Erkekler bile artık “vay be, biz hep yanlış yerden bakmışız” moduna geçiyor.
---
Devletin Matematiksel Yaklaşımı: “Kriz Sıklığı x EEG Bulgusu / Kahve Molası = Yüzde Kaç?”
Bir de işin resmi tarafı var tabii.
Devlet bu oranları belirlerken sanki şöyle diyor:
“Yılda 12 nöbet geçiriyorsa %40, 24 nöbetse %60, ama sabah kahvaltısında reçel dökmüyorsa %5 indirimi var.”

Bürokrasi bu ya, her şey ölçülebilir!
Ama epilepsi gibi bir durumun matematikle tam anlatılamayacağını da biliyoruz.
Çünkü bu hastalık her kişide farklı, tıpkı her insanın mizah anlayışının farklı olması gibi.
Kimisi “komik” deyince Cem Yılmaz bekler, kimisi kedi videosu açar.
Kimisi de bürokrasiye güler... ağlamamak için!
---
Forumda Klasik Cümleler: “Dayı Benim Oran %47, Seninki Kaç?”
Bir süre sonra konu iyice forum moduna geçiyor:
> “Ben geçen sene %52 aldım, ama itiraz ettim, şimdi %60 oldu.”
> “Kardeşim bana %35 verdiler, ama nöroloji hocası ‘bu raporla park yeri bile bulamazsın’ dedi.”
Araya bir mizahçı giriyor:
> “Benim epilepsi değil ama maaşım o kadar düşük ki kendimi otomatikman engelli hissediyorum.”
Forum kahkahadan yıkılıyor.
Bir diğeri diyor ki:
> “Ben rapor almaya gittim, doktor dedi ‘nöbet sıklığını azalt, oran da düşer’. Dedim hocam, indirim kuponu mu bu?”

---
Kadın-Erkek Beyin Farkı: “Biri Çözüm Arar, Diğeri Dert Ortağı”
İşin en güzel kısmı burada:
Erkek forumdaş diyor ki:
> “Ben çözüm bulurum, raporun nasıl alınacağını adım adım anlatırım.”
Kadın forumdaş diyor ki:
> “Ben sana moral bulurum, çay demler, içini ısıtırım.”
Ve işte tam o noktada forumun kalbi atıyor.
Çünkü bir yanda mantık, bir yanda merhamet.
Bir yanda hesaplama tablosu, bir yanda kalp emojisi.
İkisi birleşince ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:
> “Kardeşim, sen hem zekisin hem değerlisin. Rapor oranı ne olursa olsun, forumda hepimiz %100 seninleyiz.”

---
Peki Gerçekten Yüzde Kaç? (Ciddiyet Modu: ON)
Şaka bir yana, epilepsi hastalığı genellikle nöbet sıklığına, tedaviye yanıt durumuna ve EEG bulgularına göre değerlendiriliyor.
Genelde oranlar şöyle oluyor:
- Hafif, nadir nöbetlerde: %20–40
- Orta sıklıkta nöbetlerde: %40–60
- Sık, tedaviye dirençli nöbetlerde: %60 ve üzeri
Ama tekrar söylüyorum, bu sadece “kâğıt üzeri” bir oran.
Gerçekte epilepsi hastalarının yaşadığı toplumsal, psikolojik ve duygusal zorluklar hiçbir yüzdede anlatılamaz.
Çünkü her nöbetin bir hikâyesi, her hastanın bir gücü var.
---
Sonuç: Bu Forumda Oranlar Değil, İnsanlar Konuşur
Hesaplar, yüzdeler, raporlar... hepsi bir yana, asıl mesele şu:
Epilepsi hastaları engelli değil, engelsiz bir yaşamın savaşçılarıdır.
Ve biz bu forumda, o savaşçılara kahkahayla, empatiyle, dayanışmayla eşlik ederiz.
O yüzden hadi şimdi siz söyleyin forumdaşlar:
Sizce “yüzde kaç engelli” değil de, “yüzde kaç güçlü” demek daha doğru olmaz mı?

Yorumlara bekliyorum!
Çay benden, tebessüm sizden olsun!

