Sardunya Çiçeği Zehirli mi? Yoksa Sadece Mahalle Dedikodusu mu?
Selam dostlar!
Forumun en renkli, en çiçekli, en “hadi bakalım bu da nereden çıktı?” başlığıyla karşınızdayım. Geçen gün komşu teyze kapıyı çaldı ve “O sardunyaları çocukların yanına koyma, zehirlenirler!” dedi. Ben de düşündüm, acaba bu işin aslı astarı ne? Ama işte mesele sadece sardunyanın zehirli olup olmaması değil, mesele kadınların ve erkeklerin bu konuya yaklaşım tarzları. Çünkü biliyorsunuz ki erkekler “çözüm odaklı stratejistler”, kadınlar ise “empati kraliçeleri”dir. Haydi hep beraber biraz gülelim, biraz düşünelim.
---
Erkeklerin Sardunya Strateji Toplantısı
Erkekler bu konuyu şöyle ele alır:
- “Sardunya zehirli mi?” → “Google’a bak, bitti.”
- “Çocuklar çiçeği koparıyor.” → “Çiti yükseltelim.”
- “Kedi sardunyayı yemeye çalışıyor.” → “Kediye eğitim verelim ya da sardunyayı tavana asalım.”
Erkek kafası çözüm odaklıdır, yani ne hissettiğimizle pek ilgilenmez. Sardunya konusu açıldığında ilk işleri hemen bir plan hazırlamak olur. İhtiyaç halinde PowerPoint sunumu açıp sardunyanın risklerini analiz eder, üç maddede çözüm önerirler:
1. Sardunya var → Risk.
2. Sardunya yok → Risk yok.
3. Sardunyayı plastik al → Risk asla yok.
Sonuç: Erkekler için sardunyanın zehirli olup olmaması değil, sardunyanın varlığının yönetilebilir olup olmaması önemlidir.
---
Kadınların Sardunya Empati Kulübü
Kadınlar ise olaya şöyle bakar:
- “Aman Allah’ım, sardunya çocuğa dokunursa ya huysuzlanırsa?”
- “Kedimiz Minnoş yapraklarını kemirirse karnı ağrır mı?”
- “Sardunya da sonuçta bir can, ona haksızlık etmiş olmayalım?”
Yani kadınların sardunya tartışması, aslında çiçekten çok ilişkiler üzerine döner. Çocuğun duyguları, kedinin midesi, sardunyanın ruh hali… Hatta bazen öyle bir noktaya gelir ki sardunya evin beşinci bireyi haline dönüşür. Aile fotoğrafında ortada sardunya, yanında kedi ve çocuk… Baba ise köşede Google sonuçlarını gösterirken.
---
Sardunyanın Psikolojik Boyutu
Aslında belki de sardunyanın asıl zehri, insanları birbirine düşürme potansiyelidir.
- Erkek: “Bunu balkondan atalım gitsin.”
- Kadın: “Aman efendim, 3 yıldır birlikteyiz, sardunyaya nasıl kıyarız?”
Bir yanda pratik çözümler, bir yanda vicdan muhasebesi… Sonuçta sardunya evliliklerde “bitki bazlı tartışma”lara zemin hazırlar. Belki de bu yüzden evlilik terapistleri “bitkilerinizi de konuşun” diyorlardır.
---
Gerçekten Zehirli mi?
Gelelim en merak edilen soruya. Sardunya çiçeği insana öldürücü bir zehir sunmaz. Yani “komşu teyze” biraz abartmış olabilir. Ama evcil hayvanlar için durum farklı. Kediniz ya da köpeğiniz sardunya yaprağı yerse mide bulantısı, kusma gibi sorunlar yaşayabilir. O yüzden sardunyayı “hayvanların ulaşamayacağı” bir yere koymak mantıklı olur. Yani erkeklerin “tavana asalım” fikri aslında burada puan kazanıyor.
---
Forumdaşlara Sorular
- Sizin de evinizde sardunya var mı?
- Kediniz/çocuğunuz sardunyayla dramatik bir an yaşadı mı?
- Erkek forumdaşlar, “çözüm odaklı” yaklaşımınızla sardunya için hangi stratejik planı önerirsiniz?
- Kadın forumdaşlar, sardunyayla kurduğunuz manevi bağı bizimle paylaşır mısınız?
Bakalım bu başlıktan sonra sardunyalar evlerden kovulacak mı yoksa aile üyesi olarak kabul mü edilecek?
---
Kapanış ve Esprili Not
Sonuç olarak sevgili dostlar, sardunya çiçeği belki biraz mide bozucu, ama asla “katil çiçek” değil. Asıl mesele sardunya değil, onun etrafında dönen insanlık hâlleri. Erkekler sardunyayı proje yönetimi zanneder, kadınlar ise drama dizisinin ana karakteri. Biz de forumda oturur kahkahalarla izleriz.
Hadi bakalım, sardunya sevenler mi kazanacak yoksa sardunyayı balkonun en ücra köşesine sürenler mi? Mikrofon sizde!
---
Not: Forumdaşlar, yorumlarınızla bu başlığı çiçeklendirin. Ne kadar sardunya anısı, o kadar kahkaha!
Selam dostlar!
Forumun en renkli, en çiçekli, en “hadi bakalım bu da nereden çıktı?” başlığıyla karşınızdayım. Geçen gün komşu teyze kapıyı çaldı ve “O sardunyaları çocukların yanına koyma, zehirlenirler!” dedi. Ben de düşündüm, acaba bu işin aslı astarı ne? Ama işte mesele sadece sardunyanın zehirli olup olmaması değil, mesele kadınların ve erkeklerin bu konuya yaklaşım tarzları. Çünkü biliyorsunuz ki erkekler “çözüm odaklı stratejistler”, kadınlar ise “empati kraliçeleri”dir. Haydi hep beraber biraz gülelim, biraz düşünelim.---
Erkeklerin Sardunya Strateji Toplantısı
Erkekler bu konuyu şöyle ele alır:
- “Sardunya zehirli mi?” → “Google’a bak, bitti.”
- “Çocuklar çiçeği koparıyor.” → “Çiti yükseltelim.”
- “Kedi sardunyayı yemeye çalışıyor.” → “Kediye eğitim verelim ya da sardunyayı tavana asalım.”
Erkek kafası çözüm odaklıdır, yani ne hissettiğimizle pek ilgilenmez. Sardunya konusu açıldığında ilk işleri hemen bir plan hazırlamak olur. İhtiyaç halinde PowerPoint sunumu açıp sardunyanın risklerini analiz eder, üç maddede çözüm önerirler:
1. Sardunya var → Risk.
2. Sardunya yok → Risk yok.
3. Sardunyayı plastik al → Risk asla yok.
Sonuç: Erkekler için sardunyanın zehirli olup olmaması değil, sardunyanın varlığının yönetilebilir olup olmaması önemlidir.
---
Kadınların Sardunya Empati Kulübü
Kadınlar ise olaya şöyle bakar:
- “Aman Allah’ım, sardunya çocuğa dokunursa ya huysuzlanırsa?”
- “Kedimiz Minnoş yapraklarını kemirirse karnı ağrır mı?”
- “Sardunya da sonuçta bir can, ona haksızlık etmiş olmayalım?”
Yani kadınların sardunya tartışması, aslında çiçekten çok ilişkiler üzerine döner. Çocuğun duyguları, kedinin midesi, sardunyanın ruh hali… Hatta bazen öyle bir noktaya gelir ki sardunya evin beşinci bireyi haline dönüşür. Aile fotoğrafında ortada sardunya, yanında kedi ve çocuk… Baba ise köşede Google sonuçlarını gösterirken.
---
Sardunyanın Psikolojik Boyutu
Aslında belki de sardunyanın asıl zehri, insanları birbirine düşürme potansiyelidir.
- Erkek: “Bunu balkondan atalım gitsin.”
- Kadın: “Aman efendim, 3 yıldır birlikteyiz, sardunyaya nasıl kıyarız?”
Bir yanda pratik çözümler, bir yanda vicdan muhasebesi… Sonuçta sardunya evliliklerde “bitki bazlı tartışma”lara zemin hazırlar. Belki de bu yüzden evlilik terapistleri “bitkilerinizi de konuşun” diyorlardır.
---
Gerçekten Zehirli mi?
Gelelim en merak edilen soruya. Sardunya çiçeği insana öldürücü bir zehir sunmaz. Yani “komşu teyze” biraz abartmış olabilir. Ama evcil hayvanlar için durum farklı. Kediniz ya da köpeğiniz sardunya yaprağı yerse mide bulantısı, kusma gibi sorunlar yaşayabilir. O yüzden sardunyayı “hayvanların ulaşamayacağı” bir yere koymak mantıklı olur. Yani erkeklerin “tavana asalım” fikri aslında burada puan kazanıyor.
---
Forumdaşlara Sorular
- Sizin de evinizde sardunya var mı?
- Kediniz/çocuğunuz sardunyayla dramatik bir an yaşadı mı?
- Erkek forumdaşlar, “çözüm odaklı” yaklaşımınızla sardunya için hangi stratejik planı önerirsiniz?
- Kadın forumdaşlar, sardunyayla kurduğunuz manevi bağı bizimle paylaşır mısınız?
Bakalım bu başlıktan sonra sardunyalar evlerden kovulacak mı yoksa aile üyesi olarak kabul mü edilecek?
---
Kapanış ve Esprili Not
Sonuç olarak sevgili dostlar, sardunya çiçeği belki biraz mide bozucu, ama asla “katil çiçek” değil. Asıl mesele sardunya değil, onun etrafında dönen insanlık hâlleri. Erkekler sardunyayı proje yönetimi zanneder, kadınlar ise drama dizisinin ana karakteri. Biz de forumda oturur kahkahalarla izleriz.
Hadi bakalım, sardunya sevenler mi kazanacak yoksa sardunyayı balkonun en ücra köşesine sürenler mi? Mikrofon sizde!
---
Not: Forumdaşlar, yorumlarınızla bu başlığı çiçeklendirin. Ne kadar sardunya anısı, o kadar kahkaha!